Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın 1999’da Türkiye’ye getirildiği sırada sarf ettiği, “Türkiye’ye dönünce hizmet edeceğim. Fırsat verirseniz ederim. Kaydedin, yayınlayın. İşkence etseydiniz… İşkence etmediniz. Ama ben gerçekten söylüyorum. Türkiye ve Türk halkını seviyorum. Onlar için iyi hizmet edeceğime inanıyorum. Fırsat verilirse yaparım. Bir fırsat verilirse, bir hizmet imkanım varsa ki inanıyorum vardır, hizmet yapabilirim” sözlerini hatırlatarak Öcalan’a çağrıda bulundu.
“ÖRGÜTÜN TASFİYE EDİLECEĞİNİ TEK TARAFLI İLAN ETSİN”
Bahçeli, “Türk-Kürt kardeştir, araya giren, bozgunculuğa heveslenen kim varsa kamburdur, kalleştir, kanser hücresidir, kahrolmaya mahkumdur. DEM Parti’nin iradesini İmralı’ya rehin bırakması siyasetin doğasıyla ve ahlakıyla bağdaşmayan, hür ve bağımsız siyasetçi yapısıyla uyuşmayan ilkelliktir. Türkiye’ye getirilirken, ‘Her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin. Hodri meydan, kana değil kardeşliğe susadıklarını göstersinler” şeklinde konuştu.
“BİZ ELİMİZİ KARDEŞLİK İÇİN UZATIRIZ”
Bahçeli, DEM Parti’ye yönelik yumuşama mesajlarıyla ilgili şunları dedi:
“Günlerdir uzattığım elden farklı sonuçlar çıkaranlar elimi devlet millet ve vatan için uzattığımı gönülden istediğimi bilmeleri faydalarına olacaktır. Biz elimizi süreç için değil, kardeşlik için uzatırız. Hakkari de bizim Edirne de bizim, İzmir de bizim Şırnak da bizim. Gün birleşme, dayanışma günüdür. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır.”
NUMAN KURTULMUŞ’A YANIT
Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, ‘Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü’ şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum” sözlerine tepki gösterdi:
“Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine geçiş köprüsü TBMM’dir. Hazırlıklar demokratik yollarla icra edilmiştir. Silah siyaset ve stratejiye tutunmuştur. Kısaca temas etmek isterim ki Türkiye Cumhuriyeti demokrasi zaferidir. Mücadele bereketi muazzam bir halk hareketidir. Anlatmak ve açıklamak istediğim özetle şudur. Türk devlet felsefesine hangi açıdan bakarsak bakalım. Devlet millettir, millet de devlettir. Devlet ülkesi ve milletiyle bir ve bütündür. İkisini birbirinden ayırmak, ayrı değerlendirmek, zaman zaman da çatıştırmak, fahiş bir yanlış olmanın yanı sıra devlet umurunu ve onurunu hazmedemeyen nevzuhur demokrat yobazların handikap ve hüsranıdır. Devleti milletten ayırmak, milleti devletten ayrıştırmak su katılmamış bir bölücülüktür ve çok tehlikelidir.”
Detaylar geliyor…